Thursday, February 24, 2011

En Temel İletişim

Her gün farkında olsak da olmasak da karşımızdaki insanlarla konuşmasak bile sürekli bir iletişim halindeyiz. Beynimiz bu iletişimi hiç kesmeden, etrafta olup biteni sürekli yorumlayarak bizi ani olacak şeylere karşı tetikte ve hazır tutuyor. Hiç konuşmadan yaptığımız en temel iletişimse mimiklerimizle gerçekleşiyor. Bu temelin üstüne vücut hareketlerini ve sesli (ve bazen görsel) iletişimi koyuyor ve gündelik hayatımızı otomatik bir yorumlama eşliğinde yaşıyoruz.

Otizmlilerdeyse bizden farklı çalışan beyinleri yüzünden mimiklerdeki anlamları yakalayamıyorlar. Suratta oluşan şekilleri duygularla ilişkilendiremediklerinden, hem bizi anlayamıyor hem de bizlere kendilerini kolaylıkla anlatamıyor yani bizlerle olan iletişimleri sekteye uğramış oluyor. Mimiklere yansıtılan duyguların saliseler içersinde değişebildiği bir durum varken, küçücük bir algılama gecikmesi bütün anlam bütünlüğünü yok ediyor. Sonucunda iletişimde bulunulan insanın duyguları anlaşılmıyor, otistikler de kendilerini geri çekiyor ve toplumdan biraz da korkarak uzaklaşmaya başlıyorlar.

Özel okullarda verilen eğitimlerle, çocukların olabildiğince diğer insanlarla beraber eğitici ve öğretici etkinlikler dahilinde zaman geçirmeleriyle iletişim kurma ve becerilerini gösterebilme konusunda adımlar atılıyor, çocukların zeka güçleri ortaya çıkarılıyor. Ayrıca ailelerin çocuklarını okullara gönderene dek ve sonrasında da çocuklarının sürekli yanında olmaları da bu sürecin en önemli etmeni konumunda.

 Los Angeles Times gazetesinde çıkan haberde Kaliforniya Üniversitesi'nde (UCLA) yapılan bir çalışmaya göre, bunlara ek olarak bilgisayar tabanlı eğitimlerin de önemli durumda olduğu açıklanıyor. İngiltere'de yapılan bir bilimsel çalışmada, "The Transporters" filminde aktörlerin suratlarının araçlarında kullanılması, çocukların mimikleri öğrenmesine yardımcı olmuş. Ayrıca İngiltere'de otistik çocukların sosyal kabiliyetlerini arttıcı terapi robotları kullanılıyormuş.

No comments:

Post a Comment